26 Mayıs 2013 Pazar

BARTIN AMASRA GEZİLECEK YERLER



Anasayfa  ///  Ankara ///  İstanbul  ///  İzmir   ///  Eskişehir  ///  Gaziantep /// Bartın Amasra ///  Rize /// Trabzon  /// Ordu /// Sinop
AMASRA' DA İKİ GÜN...

          İki günlük bir hafta sonu kaçamağı için Batı Karadeniz' in en güzel yerlerinden biri olan Amasra'ya gitmeye karar verdim. Ankara' dan yaklaşık 4,5 saat süren yolculuk sonrasında Bartın Otogarı'na indim. buradan servis araçları sizi Amasra dolmuşlarının durağına kadar bırakıyor. Yemyeşil yollarda adeta ağaçlardan oluşmuş tünellerin içinden geçerek  yaklaşık 20 dakika sonra Amasra'ya geldim.




      Anlatılanlara göre Fatih Sultan Mehmet bu şehri fethetmek için geldiğinde tepeden şehre bakmış. ve "çeşm-i cihan (dünyanın göz bebeği) burası mıdır?" diye sormuş. Şehri o kadar çok beğenmiş ki zarar vermek istememiş. Biz buraya zarar vermeyelim siz teslim edin şehri demiş. İşte böylesine güzel bir doğası var bu şehrin.

       
      Konaklama için oteller, öğretmenevi, pansiyon olarak kullanılan evler gibi tercihler var. Ben Amasra Turizm ve Otelcilik Uygulama Lisesi' nin otelini tercih ettim. Fiyat olarak her yerin uygun olduğunu söyleyebilirim. Erken saatte yetiştiğim için açık büfe kahvaltıyı yakalayabildim. Ortalama bir açık büfe kahvaltıydı ama benim en çok hoşuma giden şey bol yeşillik olmasıydı. Taptaze dere otları, marullar, rokalar, maydanozlar eşliğinde gayet sağlıklı bir kahvaltı yaptım. Ardından bu Karadeniz incisini bir tur atıp tanımak üzere yola koyuldum.

ADA GÖRÜNÜMÜ
       Amasra'nın şöyle bir özelliği var; şehrin hangi noktasından bakarsanız bakın farklı bir manzarayla karşılaşırsınız. Eğer fotoğraf çekmek gibi bir merakınız varsa farklı noktalardan aynı kareyi yakalamanız imkansız. Bir tarafta şehir, bir tarafta dağ, bir tarafta deniz, bir tarafta ada manzarası... Gerçekten muhteşem.

         İlk iş sahilde dolaştım. Tam bir balıkçı kasabası izlenimi oluşturdu bende bu şehir. Kayıklar, çiçekler, sahil kenarında vakit geçirilecek kafeler,denizi seyrederek içkinizi yudumlayabileceğiniz mekanlar, sessizlik, sakinlik, huzur, huzur, huzur...
AMASRA SAHİLİ

           Yarım adaya doğru yürüdüm. Burada adaları birbirine bağlayan Roma Dönemi' nde inşa edilmiş tarihi Kemere Köprüsü' nden geçtim. Berrak suların üstünden. Kenarlarına evlerin sıralandığı dar sokaklardan yokuş yukarı çıktım.
AMASRA KEMERE KÖPRÜSÜ
           Bu yarım adada görmeden gitmemeniz gereken şeylerden biri de Ağlayan Ağaç. Öğrendiğime göre bir selvi ağacıymış ve yaklaşık 350 yıllık bir geçmişi varmış. Her yıl ilkbaharda bünyesinde biriktirdiği nemi yapraklarından damlacıklar halinde dışarı attığı için bu ad verilmiş. Ben ne yazık ki ağlamasına şahit olmadım. Zaten yılda 3-5 gün ağlarmış.
AMASRA ADA TEPESİNDEN GÖRÜNÜM
            Buradaki aynı adlı  kafede sımsıcak bir çay içerken denizi ve karşıdaki Tavşan Adası manzarasını seyrettim.
AMASRA TAVŞAN ADASI

         İkinci güne çarşıyı gezerek başladım. köylü kadınlar yol üstünde oturmuş fındık, çilek, kavanozlar içinde çeşitli marmelatlar ve önceden bahsettiğim tazecik yeşillikler satıyorlardı.  Denizle iç içe bir park var orada oturup dinlenebilirsiniz benim yaptığım gibi. Parkta dev bir satranç tahtası üstünde satranç oynayan gençler vardı onları izledim bir süre.
       
BARIŞ AKARSU HEYKELİ
        Ve elbette Amasra'dan bahsedip ondan bahsetmemek olur mu? Barış Akarsu...Karadeniz gibi asi saçları, kendiliğinden güleç gözleri, takıları ve gitarıyla çok sevdiği  Amasra'sında yaşamaya devam ediyor hala... Onun dediği kadar onun sevdiği kadar var bu şehir:

"toprak kokan şehir,
deniz kokan şehir,
sevda kokan şehir..."
     
        Parktaki soluklanmanın ardından kilise olarak yapılmış ancak Fatih'in Amasra' yı fethinden sonra camiye çevrilmiş olan camiye gittim. Efsaneye göre Fatih burada namaz kılmış ve minbere çıkmadan önce kılıç çekilmiş. Bu nedenle minbere çıkıldığında önce kılıç çekilir sonra namaza başlanırmış.

         Sahil kasabasında balık yememek olmazdı elbette. Öyle yemeğinde Öğretmenevi' ne gittim. Kendime güzel bir hamsi tava söyledim. Ama asıl sürpriz kesinlikle salataydı. Hayatımda yediğim tartışmasız en güzel salataydı. İçinde yok yoktu. Şalgamdan marula, turşudan dere otuna, domatesinden biberine, maydanozundan havucuna turpuna kadar yirmiden fazla çeşit sebze vardı içinde. Yemeden gitmeyin.
AMASRA SALATASI

         Sonuç olarak huzurlu bir tatil, bir dinlence arıyorsanız bu küçük  Karadeniz  kasabasını tercih edebilirsiniz. Ben burdan çok mutlu ve dinlenmiş ayrıldım. Doğayı ve sadeliği seven herkesin de mutlu ayrılacağına eminim.

Yine Barış ile bitirelim;

"havayla bütün,
su ile bütün
güneşle bütün şehir..."

1 yorum:

  1. Gezmeli Yerler Dünyanın gezmeli, görməli, gezilecek yerler barədə, ən son turizm xeberleri və turizm bloqu, səyyah fikirlərini bizim səyahət blogunda məlumatları tapa bilərsiniz.
    Please click for more information href="https://gezmeli.az/"

    YanıtlaSil

gezi